Cumhurbaşkanı Erdoğan, Darülaceze Sosyal Yaşam Şehri’nin Açılış Töreni’nde konuştu Cumhurbaşkanı Erdoğan, Darülaceze Sosyal Yaşam Şehri’nin Açılış Töreni’nde konuştu için yorumlar kapalı 267908

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Darülaceze Sosyal Yaşam Şehri Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Ülkemiz, anayasamızda belirtilen sosyal devlet vasfına tam anlamıyla bizim iktidarlarımız döneminde kavuşmuştur. Türkiye, sosyal güvenlik şemsiyesinin kuşatıcılığı bakımından dünyanın en ileri ülkelerinden birisidir” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Arnavutköy’de inşa edilen Darülaceze Sosyal Yaşam Şehri Açılış Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Darülaceze’yi kurarak kimsesizlerin kimsesi olan bu güzide çatıyı millete ve tüm insanlığa kazandıran Sultan Abdülhamid-i Sani’yi rahmetle yâd ettiğini söyledi.

Kuruluşundan bugüne kadar Darülaceze’de emeği geçenlere teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizler, dünyada iyilik yapanın ukbâda iyilik bulacağına inanan insanlarız. İnancımız bize, insanlığa, özellikle de ihtiyaç sahiplerine faydalı eserler bırakanların amel defterinin vefatlarından sonra bile kapanmayacağını söyler” diye konuştu.

“DARÜLACEZE; DİN, KÖKEN, IRK, CİNSİYET AYRIMI YAPMADAN TÜM DÜŞKÜNLERE KUCAK AÇAN SEMBOL BİR KURUMDUR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bundan 128 yıl önce kurulan Darülaceze’nin, işte böyle bir eser olduğunu dile getirerek, “Şimdiye kadar 30 bini çocuk toplam 100 binden fazla insanımıza şefkat yuvası olan Darülaceze, bizim için hem gurur vesilesi hem de ilham kaynağıdır. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ düsturunun adeta vücut bulduğu müesseselerin başında Darülaceze yer almaktadır. Burası din, köken, ırk, cinsiyet ayrımı yapmadan tüm düşkünlere kucak açan, sahip çıkan, sığınabilecekleri korunaklı bir çatı olan sembol bir kurumdur” ifadelerini kullandı.

Darülaceze’nin medeniyetlerinin insana bakışını gösteren en güzel yapılardan olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu çatı altında alicenaplık, diğerkâmlık vardır. İnsana sırf insan olduğu için hürmet etme anlayışı vardır. Burada modern kültürün dayattığı ‘insan, insanın kurdudur’ zihniyeti yerine insanı ‘eşrefi mahlûkat’ olarak gören yüce gönüllülük vardır” dedi.

Darülaceze Sosyal Yaşam Şehri’nin yapımında finans desteği sağlayan kuruluşlara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğer finans kuruluşlarımız bu işin arkasında olmamış olsaydılar biz, burayı bu kadar kısa zamanda yani 1,5 yıl azami oldu, burayı bitiremezdik” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tesiste dikey değil, yatay mimarinin söz konusu olduğunu söyledi. Tesiste Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet mimari müktesebatının da olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnanıyorum ki, burada yaşam sürdürecekler, herhalde kendilerine hizmet edenlere çok dua edeceklerdir. Darülaceze gibi bir şefkat yuvasının tesisinde, elbette dünya hayatına bakış açımızın da etkisi bulunuyor. Bizim tasavvurumuza göre, sağlık gibi hastalıkta, gençlik gibi yaşlılıkta, varlık gibi yoklukta birer imtihan vesilesidir. Gelecekte bizi neyin beklediğini, yarının bize ne getireceğini, ne olacağımızı, yaşlılığımızı nasıl geçireceğimizi hiçbirimiz bilmiyoruz. Gönül erleri, dünya yolculuğunu bakınız nasıl tasavvur ediyor; ‘Gamına gamlanıp olma mahzun/Demine demlenip olma mağrur/ Ne dem baki ne gam baki/ Ya Hu. Bu fani dünyada Hak’tan başka hiçbir şey baki değildir” ifadelerini kullandı.

Asıl olanın, Darülaceze gibi insanlara faydalı eserler bırakarak, dünya imtihanını tamamlamak, daima şükranla, hayırla ve güzellikle anılabilmek olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, en büyük zenginliğin, ne mal ne mülk değil, milletin samimiyetle yaptığı, “Allah ondan razı olsun” duası olduğunu söyledi.

“AYRIM YAPMADAN TÜM VATANDAŞLARIMIZA AŞKLA HİZMET GÖTÜRDÜK”

Siyaset yolculuğunda ecdadın izinden giderek, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan beri üstlendiği tüm görevlerde hep bu anlayışla hareket ettiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Peygamber Efendimizin, ‘Hayru’n-nas men yenfeu’n-nas’ hadisi şerifinde buyurduğu gibi, ‘insanların en hayırlısı, insanlığa en faydalı olandır’ tavsiyesi bizim için bir ölçü ve rehberdir. Hiçbir ayrım yapmadan tüm vatandaşlarımıza aşkla hizmet götürdük. Ülkemizin 81 vilayetinin tamamına eserlerimizle mührümüzü vurduk. Altyapıda, üstyapıda bunu gerçekleştirdik. Dünyanın dört bir yanındaki mazlumlara milletimizin iyilik elini uzattık. Türkiye’nin merhamet sancağını, Afrika’dan Asya’ya gururla dalgalandırdık. Toplumun en dezavantajlı, yıllarca en çok dışlanmış kesimlerinden başlayarak, herkesin refahını artırmaya çalıştık. Darülaceze’de de bunu ispatlıyoruz. İspatlayacağız. Garip gurebanın, fakir fukaranın elinden tutmaya özel önem verilen bir merkez” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehitlerin emanetlerine, kahraman gazilere, engellilere, bakıma muhtaç yaşlılara daima sahip çıktıklarına vurgu yaparak, şu ifadelere yer verdi: “Burada da sahip çıkmaya devam edeceğiz. Eğitim, rehabilitasyon, istihdam sosyal yardım, evde bakım, girişimcilik, sportif ve kültürel faaliyetler, sağlık ve erişilebilirlik gibi geniş bir yelpazede pek çok düzenlemeyi hayata geçirdik. Yaptığımız hiçbir işe, sağladığımız hiçbir imkâna lütuf nazarıyla bakmadık. Tam tersi birer hak teslimi olarak gördük. Umut evleriyle, engelsiz gündüz bakım evleriyle, kurumsal bakım merkezleriyle, engellilerimize ve ailelerine destek olduk. Burada sizlere fikir vermesi açısından bazı rakamları paylaşmak istiyorum. Milletimizin takdiriyle 2002’de Türkiye’yi yönetme görevini devraldığımızda, kamuya ait bakım ve rehabilitasyon merkezlerinin sayısı neydi biliyor musunuz? 21. Bugün 107. Kamu-özel toplam 417 bakım merkezinde şu an 36 bin kardeşimize yatılı bakım hizmeti sunuluyor. 2007’de başlattığımız evde bakım yardımı kapsamında, 561 bin 752 vatandaşımıza aylık 5 bin 98 lira ödeme yapıyoruz. Ailesi yanında bakımı mümkün olmayan engelliler için hayata geçirdiğimiz 149 umut evinde 654 kardeşimiz hizmet alıyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her ilde en az bir merkez olacak şekilde, Türkiye genelinde 134 engelsiz gündüz yaşam merkezinin çalışmalarını sürdürdüğünü aktararak, “Daha bunun gibi birçok hizmetimiz, projemiz ve desteğimiz var. Her ne kadar elitler ve fildişi kulelerde yaşayanlar bilmese de ihtiyaç sahibi vatandaşlarımız, sunulan bu hizmetleri çok iyi biliyor, takdir ediyor. Biz lafa gelince sürekli halktan, halkçılıktan ve sosyal devletten bahseden ama siyasi hayatları boyunca halka tepeden bakanlardan olmadık. Hangi makamda olursak olalım, hep halkımızla iç içe, gönül gönüle olduk. Köklü, ‘kerim devlet’ geleneğimizi, günümüzün ‘sosyal devlet’ yaklaşımıyla harmanlayarak, bu alanda yeni ve özgün bir anlayış geliştirdik” şeklinde konuştu.

“ÜLKEMİZ, SOSYAL DEVLET VASFINA TAM ANLAMIYLA BİZİM İKTİDARLARIMIZ DÖNEMİNDE KAVUŞMUŞTUR”

Anayasada belirtilen sosyal devlet vasfına tam anlamıyla kendi iktidarları döneminde kavuşulduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, sosyal güvenlik şemsiyesinin kuşatıcılığı bakımından, dünyanın en ileri ülkelerinden birisidir. Böyle bir sistemi Türk siyasetine ve yönetim sistemine kazandırmış olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Kimsesizlerin kimsesi olmayan devam edeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, laf yerine hizmet ve icraat üreten anlayışlarının en güzel örneğinin, bugün açılışı yapılan güzide eser olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti: “Darülaceze Sosyal Yaşam Şehri’nin temelini, bundan yaklaşık 1,5 yıl önce, 20 Mayıs 2022 tarihinde atmıştık. Hedefimiz burayı bir sene içerisinde bitirip, insanımızın hizmetine sunmaktı. Ancak 6 Şubat’ta yaşadığımız ve 50 binden fazla canımızı yıkıntıların altında kaybettiğimiz depremler sebebiyle beş aylık bir gecikme oldu. Deprem felaketine rağmen, projemizin inşaat sürecini yakından takip ettik. Aile Bakanımıza gerekli talimatları vererek, bir an önce tamamlanması için tüm imkânlarımızı seferber ettik. Hamdolsun, bugün de açılışını gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. İnşaat alanı 145 bin 727 metrekareyi bulan Sosyal Yaşam Şehrimiz, yatay mimari prensibine göre imar edildi. Şehrimiz sağlıklı, bağışçı, yatağa bağımlı, ​​​​​​​alzheimer, demans ve çocuk birimlerini barındıran 928 yatak kapasitesine sahip 23 bloktan oluşuyor. Bu bloklara ek olarak şehrimizde cami, kilise ve havra bulunuyor. Ayrıca beş bloktan müteşekkil bağışçı birim, 19 bin metrekare üzerinde konumlandırılarak, 400 yatak kapasiteli bir rezerv alan bırakıldı.”

Peyzaj alanında yürüyüş yolları, farklı oturma grupları, bisiklet yolları, göletler, hobi bahçeleri düzenlendiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Barınma birimleri; her katta ortak dinlenme alanı, kat mutfağı olan en fazla dört kişilik odalardan müteşekkirdir. İdari binaları, polikliniği, konferans merkezi, ibadethaneleri, rehabilitasyon ve fizik tedavi merkezleriyle diğer tüm sosyal donatılarıyla her açıdan örnek bir eseri İstanbulumuza ve ülkemize kazandırdığımızı görüyoruz. Darülaceze Sosyal Yaşam Şehrimizin kamu hizmeti mimarisi alanında dünyanın en önemli gayrimenkul ödüllerinden biriyle taltif edilmesini, bunun bir ispatı olarak değerlendiriyoruz. Rabbime bizleri böyle kıymetli bir hizmete vesile kıldığı için hamdediyorum. Gerek bakanlarıma gerek Darülacaze yöneticisi olarak Hamza Bey’e, ekibine özellikle teşekkür ediyorum” ifadelerine yer verdi.

Önemli bir hususu ifade edeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bildiğiniz gibi Darülaceze’nin kuruluşuna katkı sağlamak amacıyla düzenlenen müzayedeye, cennetmekân Sultan Abdülhamid Han kendi şahsi servetinden bağışladığı özel eşyalarıyla öncülük etmiştir. Böylece Abdülhamid Han, bu büyük hayır hareketine binlerce hayırseverin katılmasını sağlamıştır” diye konuştu.

Darülaceze’nin o günden beri tüm hizmetlerini hayırseverlerin ve gönüllülerin bağışlarıyla yürüttüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan “Biz de temel atma törenimizde hayırseverlerimizin projeye sahip çıkmasını beklediğimizi dile getirmiştik. Birçok kuruluşumuz ve şirketimiz bu çağrımıza müspet cevap vererek ‘çorbada bizim de tuzumuz olsun’ dedi. Bu minvalde ikincisi 2021 yılında gerçekleşen iyilik müzayedesiyle bu projeye katkıda bulunan tüm bağışçılarımıza özellikle teşekkür ediyorum. Rabbim yaptığınız hayır hasenatı dergâhı izzetinde kabul buyursun” ifadelerini kullandı.

“DÜŞENİN ELİNDEN TUTTUK, ZULME ENGEL OLMAYA ÇALIŞTIK”

Türkiye olarak nasıl kendi vatandaşlarına sahip çıkıyorlarsa, komşularından başlayarak bölgedeki ve tüm dünyadaki mazlumlara da kol kanat gerdiklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bundan beş asır önce engizisyondan kaçan Museviler gibi daha sonra Avrupa’daki mezhep savaşlarından kaçan Hristiyanlara da kapımızı açtık. Şimdi, bakıyorum Netanyahu kalkmış yanına iki bakanını alıyor, dün bir basın açıklaması yapıyor. Çok rahatsız olmuş. Fransa Devlet Başkanı Macron’un açıklamaları onu çok rahatsız etmiş. Riyad Zirvesi onu çok rahatsız etmiş. Ben ne dedim geçenlerde, uçakla dönüşte: ‘Ey Netanyahu şu an senin iyi günlerin. Seni daha farklı günler bekliyor.’ Niye? Ya o dedeler, o yavrular, o üç yaşında, beş yaşında kefene sarılmış, o anneler o şehit yavruların cesedini koklayarak onları mezara götürdü. Ya bunların ahı seni iflah ettirmez.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Netanyahu şunu bil gidicisin, gidici. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste. Çıkacak. Dün, Riyad Zirvesi’nde de bunları açık, net gördük. Bütün mesele İslam dünyasının birliğidir, beraberliğidir, dayanışmasıdır. Ama hepsinden öte bir şey daha söylüyorum: Türkiye’nin birliği, beraberliği, dayanışması hepsinden ötedir” diye konuştu.

Balkanlardan Kafkaslara kadar yurtlarından kovulan soydaşları geçmişte nasıl bağırlarına bastıklarını herkesin bildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mazlumun da zalimin de kimliğine bakmadan düşenin elinden tuttuk, zulme engel olmaya çalıştık. Bugün Gazze halkına yönelik katliamlara karşı en güçlü tepkilerden birini verirken yine meseleye sadece insani zaviyeden yaklaşıyoruz” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Evlerin neşesi olan çocuklar ölmesin diyoruz. Analar, evlatlarının o soğuk bedenlerine sarılmasın diyoruz. Babaların yüreklerine kaybettiklerinin kor ateşi düşmesin diyoruz. 2007’den beri tüm çabamız daha fazla kan, gözyaşı ve yıkım olmadan ateşkesin sağlanması, bölgemizde barış ikliminin hâkim kılınması içindir” dedi.

Dün Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da düzenlenen, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Olağanüstü Ortak Zirvesi’nde, Filistin halkıyla ortaya koydukları dayanışmaya işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin teklifleriyle İsrail’in işlediği savaş suçlarının takibinden Gazze’ye insani yardımların kesintisiz ve düzenli bir şekilde ulaştırılmasına kadar birçok konuda önemli kararlar aldıklarının altını çizdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “(Yahudi) Yerleşimcilerin terörist ilan edilmesi, bu sonuç bildirgesinde bana göre en önemli maddeydi. Alınan kararın takipçisi olacağız” dedi.

Bu süreçte ateşkesin tesisi ve Gazze’deki katliamların sona erdirilmesi için gayret göstermeye devam edeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kimseden çekinmeden, kimin ne dediğine bakmadan, hakkı ve hakikati her platformda çok güçlü bir şekilde haykıracağız. Çarşamba günü eşimin himayesinde İstanbul’da gerçekleştirilecek uluslararası toplantıyla inşallah bu vakur duruşumuzu bir adım daha ileriye taşıyacağız” ifadelerini kullandı.

İslam dünyasıyla birlikte vicdan ve vizyon sahibi tüm ülkeleri harekete geçirmek için kurdukları temasları sonraki günlerde yoğunlaştıracaklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Geçmişinde sömürgecilik ve soykırım dâhil hiçbir utanç lekesi bulunmayan bir ülke olarak sorumluluklarımızın çok iyi farkındayız. Soğukkanlı ve basiretli adımlarla bunu yerine getirmeye çalışıyoruz. Tarihimizin hiçbir döneminde milletimize umut bağlayan insanları yüzüstü bırakmadık. İnşallah bundan sonra da mazlumları hayal kırıklığına uğratmayacağız. Gözünü ve gönlünü ülkemize yönelten hiç kimseye sırtımızı dönmeyeceğiz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışını yaptığı Darülaceze Sosyal Yaşam Şehri’nin başta sakinleri olmak üzere tüm millete hayırlı olmasını dileyerek, konuşmasını şöyle tamamladı: “Bu güzide yapının İstanbulumuza kazandırılmasında emeği geçen bakanlarımız, başkanımız ve yüklenici firmanın mimarından mühendisine, tüm işçi kardeşlerime varıncaya kadar hepsini tebrik ediyor, hayırseverlerimizden Allah razı olsun diyorum. Cennetmekân Sultan Abdülhamid-i Sani’yi bir kez daha kemali edeple yâd ediyor, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın dua etmesinin ardından protokol üyeleriyle birlikte açılış kurdelesini kesti. Törende, Darülaceze lojmanlarının temel atma törenine canlı bağlantı da yapıldı.

Previous ArticleNext Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi toplantısında konuştu Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi toplantısında konuştu için yorumlar kapalı 211353

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrim içi katıldığı G20 Liderler Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi, artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. Bakınız iki gün önce, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günüydü. Yedi bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi’ne çevrim içi katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.

Yeni Delhi zirvesinin ardından liderleri tekrar bir araya getiren Hindistan Başbakanı Modi’ye teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, son zirvenin, G20’nin küresel meselelerin çözümündeki öncü rolünü bir kez daha teyit ettiğini kaydetti.

Hindistan’ın Uttarakhand Eyaleti’nde yaşanan tünel kazası dolayısıyla üzüntülerini de dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmiş olsun dileklerinde bulundu.

Türkiye’nin de güçlü destek verdiği Afrika Birliği’nin daimi üyeliğe kabulü ile G20’nin nüfuz alanın daha da arttığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kutsal kitapları hedef alan saldırıların da G20 Bildirgesi’nde kınanmasını son derece isabetli bulduklarını belirtti.

Yeni Delhi sonrasında takibini yapacakları unsurlardan birinin de çok taraflı kalkınma bankalarının geliştirilmesi olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Küresel büyüme, finansman koşullarındaki daralma, jeopolitik gerilimler, uluslararası ticarette artan korumacı eğilimler, iklim değişikliği ve çevre sorunları gibi bir dizi faktörün etkisiyle yavaşlamaya başlamıştır. G20’nin, bu alanda lokomotif rol üstlenmesi gerektiğine inanıyorum. Kalkınmanın temel unsurlarından biri de, toplumun tüm bireylerinin, bu mücadelenin parçası hâline getirilmesidir. Bu anlayışla, biliyorsunuz 2015 dönem başkanlığımız sırasında Kadın 20 Grubu’nun kurulmasına liderlik ettik. Yeni tesis ettiğimiz Kadının Güçlendirilmesi Çalışma Grubu’yla Antalya’da attığımız bu adımı daha da güçlendirmiş oluyoruz.”

“GAZZE’DE AÇIKÇA SAVAŞ SUÇU VE İNSANLIĞA KARŞI SUÇ İŞLENMEKTEDİR”

Yeni Delhi zirvesinden sonra bu yana karşılaşılan küresel meydan okumaların, çeşitlendiği ve çetrefilleştiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok taraflı sistemin etkinliği her geçen gün daha çok sorgulandığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti: “Ukrayna’daki savaş devam ederken, 7 Ekim’de bir başka krize uyandık. Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan trajedi, artık insanlığın tahammül sınırlarını aşmıştır. Bakınız iki gün önce, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günüydü. Yedi bine yakın masum Filistinli çocuk maalesef bugünü göremedi. Çünkü İsrail yönetimi, bu çocukların en temel hakkı olan yaşama hakkını onların elinden aldı. Sularını, elektriklerini, gıdalarını, yakıtlarını keserek onları ölüme mahkûm etti. Filistinlileri kendi yurtlarından göçe zorladı; ölümden kaçmak için son bir umutla sığındıkları hastaneleri, okulları, kampları, ibadethaneleri, kiliseleri acımasızca bombaladı. Hatta bugüne kadar varlığını hep inkâr ettikleri nükleer bomba kullanma tehdidinde bulundu. Elini vicdanına koyan herkesin kabul edeceği gibi; bu yaşananların hiçbiri kendini savunma hakkıyla açıklanamaz. Burada açıkça savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlenmektedir. Bu suçları işleyenler, insanlığın vicdanıyla birlikte uluslararası hukuka da muhakkak hesap vermelidir.”

Kendilerinin hiçbir şekilde sivillere yönelik eylemleri mazur ve meşru görmediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevrim içi zirveye katılan tüm liderleri İsrailli-Filistinli, Yahudi-Müslüman-Hristiyan diye ayırmadan sivil ölümlerine karşı aynı tepkiyi vermeye davet etti. Dört günlük insani fasıla ilanı ve sınırlı sayıda da olsa rehine ve tutukluların takası konusunda mutabakata varılmasını, olumlu bir gelişme olarak niteleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu adımın, önceliğimiz olan ve bir an evvel tesis edilmesini beklediğimiz kalıcı ateşkese ve barışa vesile olmasını temenni ediyorum” ifadesini kullandı.

“YENİ GÜVENLİK MİMARİSİNDE BAŞKA ÜLKELERLE BİRLİKTE SORUMLULUK ÜSTLENMEYE HAZIRIZ”

“Ateşkesin tesisi ve rehinelerin takasıyla ilgili görüşmeleri yakından takip ediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son gelişmelerle birlikte, 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, İsrail’le yan yana barış içinde yaşayacak bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulmasının önemini hep birlikte tekrar gördük” dedi.

Liderleri, iki devletli çözümün en kısa sürede tesisi için de inisiyatif almaya çağıran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz Türkiye olarak, garantörlük dahil tesis edilmesi gereken yeni güvenlik mimarisinde başka ülkelerle birlikte sorumluluk üstlenmeye hazırız” ifadesini kullandı.

Bölgeye yönelik insani yardımlarını devam ettirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugüne kadar, Mısırlı kardeşlerimizle iş birliği içinde, 11 uçak ve bir sivil gemi dolusu 666 bin ton yardım malzemesini El Ariş’e sevk ettik. Kanser hastaları ve çocuklar başta olmak üzere, yaralıların Türkiye’ye intikalini sağlayarak tedavilerini devam ettiriyoruz. Siz dostlarımı insani ve tıbbi yardımların kesintisiz temini ve Gazze’ye ulaştırılması konusunda da gereken adımları atmaya davet ediyorum” dedi.

Sözlerinin sonunda toplantıya ev sahipliği yapan Hindistan’a bir kez daha teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Aralık itibarıyla G20 Dönem Başkanlığı’nı devralacak Brezilya’ya da başarılar diledi.

seers cmp badge