26. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi, ikinci kurucu meclistir 26. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi, ikinci kurucu meclistir için yorumlar kapalı 873

 

 

AK Parti milletvekilleri ile iftarda bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmada, “Sizler, başka partilerde her biri kriz sebebi olan değişimleri suhuletle gerçekleştirdiniz. Sizler, darbecilerin karşısına aslanlar gibi dikildiniz. Sizler, terör örgütlerine sınırlarımız içinde ve dışında dünyayı dar ettiniz. Sizler, herkesin hayalini gerçeğe dönüştürüp ülkemizi yeni bir yönetim sistemine kavuşturdunuz. Kurucu sıfatını siz hak etmeyeceksiniz de, kimler hak edecek?” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti milletvekilleri ile iftar programında bir araya geldi. AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen iftar programında, Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Kasım 2015 seçimlerinin ardından istikrar ve güvenin sembolü olarak göreve başlayan 26. Dönem milletvekillerinin tarihî görevleri başarıyla yerine getirdiklerini söyledi.

“26. DÖNEM AK PARTİ MİLLETVEKİLLERİ TERÖRLE MÜCADELEDE MİLLET VE DEVLETİN YANINDA YER ALDI”

26. Dönem AK Parti milletvekillerinin Türkiye’nin terörle mücadelesinde millet ve devletin yanında yer aldığını, parti içindeki nöbet değişimini örnek bir dirayetle gerçekleştirdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminde, millî iradeyi temsil görevi için Meclis’e koşarak, darbecileri şaşırttığını kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öyle şaşırdılar ki, üzerinize bomba yağdıracak kadar muvazeneyi kaybettiler. Buna rağmen, sokakları darbecilere dar eden milletimizin vekâletine halel getirmeyerek sonuna kadar direndiniz ve başardınız” diye konuştu.

Yurt içinde ve yurt dışında terör örgütlerine en büyük darbenin bu dönemde vurulduğuna, aynı zamanda Türkiye’yi yeni bir yönetim sistemine kavuşturacak adımların da bu dönemde atıldığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletvekillerine, “Bunun için gereken Anayasa değişikliğini, tüm provakatif çabalara rağmen, kararlılıkla Genel Kurul’dan geçirip milletimizin onayına sundunuz. Bu süreçte, Meclis’te ortaya koyduğunuz birlik, beraberlik, dayanışma gerçekten takdire şayandı” şeklinde konuştu.

Bu dönemde yaşanan belli başlı gelişmelere de değinerek, milletvekillerine “Sadece başlıklarıyla anlatmanın dahi insanı heyecanlandırdığı tüm bu başarıları, sizler, Meclis’teki gayretlerinizle adeta ilmik ilmik ördünüz” şeklinde hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM’de her biri reform mahiyetinde pek çok kanun tasarısı ve teklifinin, komisyonlarda tartışılarak ve genel kurulda görüşülerek hayata geçirildiğini hatırlattı.

“ERKEN SEÇİM FISILTISI, ADETA TÜPTEN ÇIKAN MACUN GİBİDİR”

16 Nisan’daki Anayasa değişikliğine göre mahalli seçimlerin 2019 Mart’ında, milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ise 2019’un Kasım’ında yapılmasının kararlaştırıldığını, kendilerinin de çalışmalarını bu takvime göre yürüttüklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şunları söyledi: “Tabii bu süreçte, ana muhalefet partisi sık sık bize meydan okuyup erken seçim çağrısı yapıyordu. Ana muhalefetin başındaki zatın kalitesizliğini, riyakârlığını iyi bildiğimiz için, bu çağrılara çok da itibar etmedik. Ancak, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı, çok farklı gerekçelerle böyle bir çağrıda bulununca, artık bu duruma daha fazla kayıtsız kalamayacağımızı gördük. Erken seçim fısıltısı, adeta tüpten çıkan macun gibidir; bir daha eski duruma döndürülemez.”

Erken seçim çağrısı, Cumhur İttifakında birlikte oldukları partiden geldiği için, bir karar verme mecburiyetiyle karşı karşıya kaldıklarını, yaptıkları istişarelerin ve görüşmelerin sonrasında bu konuyu ülkenin gündeminden bir an önce çıkartmaya karar verdiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizler, henüz 1,5 yılınız olmasına rağmen, ülkemiz ve milletimiz için bir kez daha fedakârlık yaparak, erken seçim kararını aldınız ve süreci başlattınız” diye konuştu.

“SİZLER, ÜLKEMİZİ YENİ BİR YÖNETİM SİSTEMİNE KAVUŞTURDUNUZ”

“Benim gözümde 26. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi, birinci Meclis’ten sonraki ikinci kurucu Meclis’tir” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizler, başka partilerde her biri kriz sebebi olan değişimleri suhuletle gerçekleştirdiniz. Sizler, darbecilerin karşısına aslanlar gibi dikildiniz. Sizler, terör örgütlerine sınırlarımız içinde ve dışında dünyayı dar ettiniz. Sizler, herkesin hayalini gerçeğe dönüştürüp ülkemizi yeni bir yönetim sistemine kavuşturdunuz. Kurucu sıfatını siz hak etmeyeceksiniz de, kimler hak edecek?” dedi.

26. Dönem olarak, önlerinde son ve çok hayati bir imtihanın daha olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu imtihan, 24 Haziran seçimlerini, hem milletvekilliğinde, hem cumhurbaşkanlığında başarıyla tamamlamaktır” diye ekledi.

“24 HAZİRAN SEÇİMLERİNDE, DİĞER TÜM SEÇİMLERDEN DAHA ÇOK ÇALIŞMAK ZORUNDAYIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Milletimize ve kendimize olan güvenimiz sayesinde, hiçbir mecburiyetimiz olmadığı hâlde, başarı çıtasını sürekli yükselttik. Cumhurbaşkanlığı görevine, en çok oyu alanın değil, oyların yarıdan fazlasını alanın seçilmesi şartını biz getirdik. Çünkü biz, ülkemizin sorunlarının ancak, milletimizin kahir ekseriyetinin sahip çıktığı, kendi temsilcisi olarak gördüğü bir cumhurbaşkanının yönetiminde çözülebileceğine inanıyoruz. Hayatımızda ne seçimden, ne de seçim başarısının çıtasının yüksekliğinden kaçtık. İşte bu sebeple, 24 Haziran seçimlerinde, diğer tüm seçimlerden daha çok çalışmak zorundayız. Türkiye’yi bu yeni yönetim sistemine kavuşturmak için çok çalıştık. Şimdi, tam da bu çabalarımızın semeresini göreceğimiz bir dönemde, herhangi bir aksiliğe meydan vermeden, sonuca ulaşmamız gerekiyor.”

AK Parti il kongreleri vesilesiyle gittiği şehirlerde milletin heyecanını, umudunu, sevgisini bizzat gördüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şayet bu güzel iklimi, seçim tarihine kadar daha da tahkim ederek sürdürürsek, Allah’ın izniyle, 24 Haziran’dan zaferle çıkmamamız için bir sebep göremiyorum” sözlerine yer verdi.

Pazartesi günü milletvekili aday listelerinin Yüksek Seçim Kuruluna teslim edileceğine işarete ederek, salı gününden itibaren tüm milletvekillerinin ve milletvekili adaylarının sahaya inerek gece gündüz demeden çalışmaya başlayacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Partilerde üstlenilen tüm görevler, millete ve ülkeye hizmet yolunda bir bayrak yarışıdır. Bu bayrağı dün başka arkadaşlarımız taşıyordu, bugün sizler taşıyorsunuz, yarın yine bir bölümünüz taşımaya devam edecek, ama mutlaka aramıza yeni isimler de katılacaktır” dedi.

“TÜRKİYE’Yİ 2023’E KADAR İKİ KAT DAHA BÜYÜTECEĞİZ”

AK Parti’nin aynı zamanda davası olan bir parti olduğunu ve dava sahibi olmanın, özverili olmayı gerektirdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bilhassa da Türkiye’nin içinden geçtiği şu kritik dönemde, Meclis’te olsun-olmasın, her bir arkadaşımın vereceği katkıya ihtiyacımız var. Seçimden sonra partimizin Büyük Kongresini yapacağız, orada da arkadaşlarımıza ihtiyacımız var. Yeni yönetim sisteminde bakanlıklardan üst düzey yöneticilere kadar pek çok alanda arkadaşlarımızın katkılarına ihtiyacımız olacak. Bir sonraki seçimdeki bayrak değişiminde, kendini yenilemiş, tazelemiş arkadaşlarımızı tekrar göreve davet etmemiz gerekecek. Dolayısıyla, sizlerden ricam, kendinizi sürekli yenileyerek, enerjinizi sürekli taze tutarak her an göreve hazır bulunmanızdır. Türkiye’yi geçtiğimiz 16 yılda 3,5 kat birlikte büyüttük bu kadro büyüttü. İnşallah, 2023’e kadar iki kat daha yine birlikte büyüteceğiz.”

Böyle büyük bir mücadelede bir Meclis grubunun değil, 10 Meclis grubu kadar çok bilgi, tecrübe, dirayet, sadakat sahibi arkadaşlara ihtiyaç duyduklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kişilerin bir kısmının 26. Dönem AK Parti milletvekilleri içinden çıkacağını söyledi.

Milletvekillerine, 26. Dönem Meclis çalışmalarında gösterdikleri gayret ve fedakârlık için şükranlarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu dönem olarak, adınızı tarihe altın harflerle yazdırdığınızı bir kez daha hatırlatmak istiyorum” dedi.

Next Article

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28. Dönem Milletvekili yemin törenine katıldı için yorumlar kapalı 245347

28 Dönem Milletvekili yemin törenini izlemek üzere TBMM’ye giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı, Geçici TBMM Başkanı Devlet Bahçeli ve Meclis Genel Sekreteri Mehmet Ali Kumbuzoğlu, resmî törenle karşıladı.
Şeref Holü’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı; eski Meclis Başkanı Mustafa Şentop, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, AK Parti Grup Başkanvekilleri Özlem Zengin ve Muhammet Emin Akbaşoğlu ile milletvekilleri karşıladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra yemin törenini izlemek üzere Genel Kurul’da kendisi için ayrılan locaya geçti.

“Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır” “Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır” için yorumlar kapalı 178677

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda yaptığı konuşmada, “85 milyon olarak tüm farklıklarımızı bir tarafa bırakarak, Cumhuriyetimizin 100. seneyi devriyesini büyük bir coşkuyla kutlayacağız. Maziden atiye kurduğumuz bir asırlık köprünün ihtişamına hep beraber şahitlik edeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay Başkanlığında düzenlenen Sayıştay’ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda yaptığı konuşmada, Divan-ı Muhasebat’tan bu yana Sayıştay çatısı altında görev yapmış kurum mensuplarını rahmetle yâd etti.

“2010 YILINDA SAYIŞTAY’IN YAPISINI YENİDEN DÜZENLEYEREK YÜKSEK DENETİM ORGANI VE HESAP MAHKEMESİ HÜVİYETİNE KAVUŞTURDUK”

Sayıştay’ın, kuruluşundan bu yana geçen sürede devlet organları içinde müstesna bir konuma sahip olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz de anayasamıza göre yargı yetkisiyle donatılmış denetim organı olan Sayıştay’ın bu konumunu, çıkardığımız kanunlarla daha da güçlendirdik. Sivil, askerî tüm kamu kurumlarının kamu iktisadi teşekküllerini, belediye şirketleri dâhil kamu kaynağı kullanan her kuruluşu Sayıştay denetimi kapsamına aldık. 2010 yılında Sayıştay’ın yapısını yeniden düzenleyerek yüksek denetim organı ve hesap mahkemesi hüviyetine kavuşturduk.”

Ülkenin mali istikrarına katkı vermek üzere gelirlerin ve giderlerin kontrol altına alınmasında Sayıştay’ın yerinin doldurulamayacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sayıştay’ın TBMM adına yürüttüğü faaliyetlerle 85 milyonun tamamının hakkını ve hukukunu koruduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Alın teriyle evine ekmek götüren işçi kardeşlerimizin çocuklarının rızkından keserek devlete borcunu ödeyen esnafımızın, yazın sıcağına, kışın ayazına aldırmadan tarlasında gece gündüz çalışan çiftçilerimizin, Türkiye’nin büyümesine omuz veren sanayicilerimizin, vatanına, milletine, medeniyet değerlerine bağlı evlat yetiştirmek için didinen anaların babaların, hasılı genciyle, yaşlısıyla, kadını ve erkeğiyle milletimizin tüm fertlerinin, devletine ödediği vergilerin denetimini sizler gerçekleştiriyorsunuz.”

Bunun kuyumcu titizliğiyle icra edilmesi gereken zor bir vazife olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu, tüm siyasi hesapların, mülahazaların üstünde millî bir görev. Şu an burada bulunan her bir kardeşimin bu hassasiyetle vazifesine yaklaştığına ve yaklaşmaya devam edeceğine inanıyorum. Sayıştay meslek mensuplarımızın devletimize karşı sorumluluklarını en güzel şekilde yerine getirmekte olduklarından asla şüphe etmiyorum. Sizlere Rabb’imden muvaffakiyetler niyaz ediyorum” ifadesini kullandı.

“TÜRKİYE YÜZYILI, İSTİKLAL HARBİ RUHUYLA 85 MİLYONUN SIRT SIRTA VERİP İSTİKBALİ İNŞA ETMESİNİN ADIDIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 29 Ekim 2023’te, Cumhuriyetin 100. kuruluş yıl dönümüne kavuşacağını, 85 milyonun tüm farklılıkları bir tarafa bırakarak Cumhuriyetin 100. yıl dönümünü büyük bir coşkuyla kutlayacağını söyledi.

Maziden atiye kurdukları bir asırlık köprünün ihtişamına hep beraber şahitlik edileceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyetin 100. yılını geride bırakırken, aynı zamanda yeni ufuklara da yine birlikte yelken açılacağını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu önemli yıl dönümünü, gelecek asrımıza damga vuracak yepyeni bir vizyonun başlangıç noktası hâline getirmek istiyoruz. Bunun adı Türkiye Yüzyılı’dır. Türkiye Yüzyılı, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin de üstüne taşıyacak kapsamlı bir yol haritasıdır. Türkiye Yüzyılı, milletimizin asırlık hayallerini gerçekleştirip çok daha büyük hedeflere yürüme azmidir. Türkiye Yüzyılı, İstiklal Harbi ruhuyla 85 milyonun sırt sırta verip istikbali inşa etmesinin adıdır. 85 milyon gönül birliği içinde inşallah bu vizyonu adım adım gerçeğe dönüştüreceğiz. Milletimiz, 14 Mayıs’ta bunun ilk adımını Meclis’te zaten atmıştı. Mütebaki 28 Mayıs’ta, Cumhurbaşkanı seçiminde verdiği kararla Türkiye Yüzyılı’nı sahiplendiğini de ortaya koydu.”

“DEVLETİN ORGANLARI ARASINDA UYUMLU BİR İŞ BİRLİĞİNİN TESİSİ ÇOK MÜHİM”

On yıllardır haksız eleştirilere maruz kalan Türk demokrasisinin tartışmasız bir şekilde bu seçimin en büyük kazananı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan bir kez daha iradesine ve geleceğine sahip çıkan aziz milletimin tüm fertlerine teşekkür ediyorum. Yüzde 52,18 oy oranıyla şahsımıza beş yıl daha ülkemize hizmet etme imkânı sunan her bir kardeşimin sorumluluğunu yüreğimizde taşıyoruz. Tercihini hangi yönde kullanırsa kullansın sandığa giden vatandaşlarımıza karşı mesuliyetle hareket ediyoruz. Nasıl 21 yıldır milletin emanetine sadakatle sahip çıktıysak inşallah bundan sonra da bu emanete gölge düşürmeyeceğiz” diye konuştu.

“Türkiye’yi hedeflerine ulaştırmadan, gelecek nesillere, üzerinde mutlu, müreffeh yaşayabilecekleri bir ülke bırakmadan huzura ermeyeceğiz” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için yürütmesi, yasaması, yargısıyla, devletin organları arasında uyumlu bir iş birliğinin tesisinin çok mühim olduğunu dile getirdi.

“TÜRKİYE, ALTIN DEĞERİNDE YILLARINI KAYBETMİŞTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle bizim gibi bunun sıkıntısını çekmiş bir ülke için bu durum hayati derecede önemlidir. Çok partili demokrasiye geçtiğimiz 1950’den beri Türkiye’nin temel sorunlarından biri erkler arası rekabetin, hatta zaman zaman kavgaya varan çekişmelerin yaşanmasıdır. Tarihimize şöyle bir baktığımızda bunun çok sayıda örneğini görüyoruz. Hepsini de rahmetle andığımız Menderes’ten Demirel’e, Erbakan’dan Özal’a kadar siyasetçilerimizin tamamı bu gerçekle yüzleşti” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülke ve milletin hayrını düşünerek attıkları adımların ekseriyetinin, farklı sebepler öne sürülerek engellendiğini, kendini millî iradenin üstünde gören zihniyetin yargıdaki, yürütmedeki, demokrasideki temsilcilerinin, hukukun kendilerine verdiği yetkiyi ülkenin önünü açmak için değil, statükoyu korumak için kullandığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu görüşleri paylaştı: “Merhum Ecevit’in önüne fırlatılan anayasa kitapçığı bunun âdeta sembolü olarak hafızalarımıza kazınmıştır. Bu yasakçı ve statükocu tavırdan, hak ve özgürlükler dâhil Meclis’te millî iradenin takdiriyle geçen reformlar da payını almıştır. Türkiye maalesef bu süreçte altın değerinde yıllarını kaybetmiştir. Milletimiz, ekonomik maliyeti on milyarlarca doları bulan faturalarla karşı karşıya kalmıştır. İşçisinden kamu görevlisine, üreticisinden esnafına kadar toplumumuzun tüm kesimleri sıkıntılar yaşamıştır. Türk demokrasisi aynı dönemde yarışa başladığı diğer pek çok ülkeden geriye düşmüştür. Terörün, vesayetin, yoksulluğun, bölgeler arasında oluşan gelişmişlik farkının yıllarca çözülmemesinin sebeplerinden birisi maalesef budur. 2002’de ülkeyi yönetme görevini devraldığımızda biz de aynı zihniyetin devlet içindeki uzantılarıyla hep mücadele ettik.”

“SON 21 YILDA ÜLKEMİZDE BÜYÜK BİR ZİHNİYET DEVRİMİ GERÇEKLEŞTİRDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa’nın ve kanunların verdiği yetkilerin kötüye kullanılmasından dolayı aylarca bürokrat atayamadıkları dönemler olduğunu söyledi.

İktidar partisi olarak gazete kupürleriyle hazırlanmış dosyalar üzerinden kapatılmak istendiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Meclisten 411 milletvekilinin güçlü iradesiyle geçen reformlarımız aynı şekilde engellendi, mahkeme kapısında nöbet tutularak iptal ettirildi. 6 Şubat depremleriyle ehemmiyetini daha iyi anladığımız kentsel dönüşüm projeleriyle ilgili hukuki düzenlemelerimiz akim bırakıldı. 17-25 Aralık’ta yargı-emniyet darbe girişimine, 15 Temmuz’da 252 insanımızın şehit edildiği kanlı bir darbe teşebbüsüne maruz kaldık. Bunların dışında gizli açık birçok antidemokratik operasyonun hedefi olduk” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bu girişimleri, son 21 yılda hep hukuk, demokrasi ve meşruiyet zemininde kalarak bertaraf etmeye çalıştıklarını ifade ederek, şöyle devam etti: “Ne baskılar karşısında boyun eğdik ne de hukuk devleti ilkesinin yara almasına müsaade ettik. Ne Anayasamızın vermediği bir yetkiyi kullandık ne de milletin emanetinin gasp edilmesine göz yumduk. Yasama, yürütme ve yargı organları arasındaki fay hatlarını kapatarak tüm alanlarda tarihî nitelikte reformlara, eserlere, yatırımlara imza attık. Son 21 yılda ülkemizde büyük bir zihniyet devrimi gerçekleştirdik. Uzun uğraşlar sonucunda devletin tüm kurumlarının hedef birliği, anlayış ve gaye birliği içerisinde ahenkle çalışmasını temin ettik. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ düsturunu yıllar sonra yeniden devletimizin hâkim paradigması hâline getirdik. Türkiye’nin son 21 yılda yazdığı başarı hikâyesinin sırrı işte budur. Türkiye prangalarından kurtuldukça her alanda büyük bir ivme yakaladı. Vatandaşımız yıllar sonra hasretini çektiği hizmetlere böyle kavuştu. Demokrasimiz bugün tüm dünyanın gıptayla baktığı olgunluk seviyesine böyle ulaştı. On yıllar boyunca insanımızın canına kasteden eli kanlı terör örgütleriyle başarılı mücadele böyle verildi. Türkiye küresel siyasette dikkatle takip edilen ülke konumuna böyle geldi. Dünyada yaşanan krizlere rağmen ekonomimiz her yıl ortalama yüzde 5,5 oranında büyümeyi böyle sağladı. İstihdamdan turizme, ulaşımdan eğitime, sağlıktan savunma sanayiine kadar her alanda Türkiye başarıdan başarıya işte böyle koştu.”

“ÜLKEMİZ 3-5 AYDA BİR HÜKÛMETİN DEĞİŞTİĞİ KOALİSYON DÖNEMLERİNİ BİR DAHA GELMEMEK ÜZERE RAFA KALDIRMIŞTIR”

Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’yle kazanımların tahkim edilebileceği bir yönetim modeline kavuşulduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni sistemin avantajlarını, salgın dönemi olmak üzere son yıllarda yaşanan tüm krizlerde bizzat müşahede ettiklerini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 50 binden fazla canın toprağa verildiği 6 Şubat depremleriyle mücadelede de yeni yönetim sisteminin katkılarını tekrar tecrübe ettiklerini belirterek, “Bu gerçeğin, insanımız tarafından da kabul ve takdir edildiğini görüyoruz. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinin sonuçlarından biri de Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin milletten yeniden güvenoyu almış olmasıdır. Bu seçimler eski sistem tartışmalarına son noktayı koymuştur. Ülkemiz 3-5 ayda bir hükûmetin değiştiği koalisyon dönemlerini bir daha gelmemek üzere rafa kaldırmıştır” ifadesini kullandı.

“TÜRKİYE’NİN 2002’DEN BERİ UNUTTUĞU SİYASİ İSTİKRARSIZLIK İKLİMİNİN YENİDEN HORTLATILMASINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”

Türkiye’nin fuzuli tartışmalarla kaybedecek ne vaktinin ne de enerjisinin olduğunu düşünmediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Siyaset müessesesinin de sandıktan çıkan iradeyi doğru okuyacağına dair ümidimizi koruyoruz. Biz her halükarda buradan geriye gidişe izin vermeyeceğiz. 5 yıllık tecrübelerin ve uygulamaların ışığında, sistemin işleyişini daha da iyileştirecek adımları elbette atacağız. Türkiye’nin şahlanış dönemine liderlik edecek kurumsal bir yapıyı mutlaka tesis edeceğiz. Ama bunları yaparken ülkemizin, milletimizin ve demokrasimizin uğruna bedel ödeyerek elde ettiği kazanımlara halel getirmeyeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye’nin 2002’den beri unuttuğu siyasi istikrarsızlık ikliminin yeniden hortlatılmasına müsaade etmeyeceğiz. Toplumumuzun farklı kesimlerinin de desteğini ve katkısını alarak Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu inşallah hayata geçireceğiz. Tüm kamu kurumlarının bu süreçte etkin rol oynaması, Türkiye Yüzyılı’nı sahiplenmesi hiç şüphesiz başarımızı da garantileyecektir. Her organın kendi yetki alanında kalması şartıyla önümüzdeki dönemde uyum ve eş güdüm içinde çalışacağız. Devletimizin diğer organları gibi Sayıştay’ımızın da yeni dönemde üzerine düşeni hakkıyla ifa edeceğine inanıyorum.”