Cumhurbaşkanı Erdoğan“Hedefimiz, Türkiye’yi küresel enerji merkezlerinden biri hâline getirmektir” Cumhurbaşkanı Erdoğan“Hedefimiz, Türkiye’yi küresel enerji merkezlerinden biri hâline getirmektir” için yorumlar kapalı 88254

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TürkAkım Projesi Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Hedefimiz, ülkemizi küresel enerji merkezlerinden biri hâline getirmektir. Türkiye olarak kesinlikle bölgesel gerilim peşinde değiliz, asla da olmadık. Doğu Akdeniz’de süren hidrokarbon arama faaliyetlerimizin tek amacı, ülkemizin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin menfaatlerini korumaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rus doğal gazını Türkiye’ye ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya nakledecek TürkAkım Doğal Gaz Boru Hattı’nın tamamlanması dolayısıyla Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen törende konuştu.

TürkAkım için Rus dostlarıyla büyük emek harcadıklarını ve projenin hem ikili ilişkiler hem de bölgedeki enerji haritası bağlamında tarihî nitelikte olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, proje hattının deniz bölümünün tamamlanması münasebetiyle Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile geçen yıl yine İstanbul’da bir tören düzenlediklerini hatırlattı.

“81 İLİN TAMAMINA DOĞAL GAZ ARZI SAĞLADIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen bir sene içerisinde projenin hedeflendiği şekilde tamamlandığını ve bugün açılışının yapıldığını ifade ederek, “Proje sayesinde 31,5 milyar metreküplük doğal gazın 15,75 milyar metreküpü aracı hiçbir ülke olmadan doğrudan ülkemize ulaşacaktır. Böylece 15 milyon hanenin yıllık doğal gaz ihtiyacını da karşılamış olacağız” dedi.

TürkAkım Projesi’nin Türkiye ve bu hattan faydalanacak tüm dost ülkeler için hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin OECD ülkeleri arasında 10. en büyük enerji piyasasına sahip ülke olduğuna ve bugün itibarıyla 81 ilin tamamına doğal gaz arzının sağlandığını kaydetti.

Türkiye’de 53 milyon vatandaşın doğal gazı aktif bir şekilde kullandığının ve yapılan altyapı yatırımlarıyla bu sayının gün geçtikçe artığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geride bıraktığımız 33 senede Rusya Federasyonu’ndan yaklaşık 400 milyar metreküp doğal gaz tedariki sağladık. Bu tablo ülkelerimizin karşılıklı çıkarına dayalı, kazan-kazan temelli iş birliğinin en güzel örneğidir. Enerji alanındaki iş birliğimiz, her türlü sınamayı diğer alanlarda olduğu gibi başarıyla atlatmıştır. Türkiye ve Rusya olarak bu iş birliğinin zemini üzerinde yeni projelere, yeni başarılara imza atmaya devam edeceğiz. Avrupa ülkelerinin proje kapsamındaki ikinci hattan gelecek Rus gazına yoğun ilgi gösterdiğini görüyoruz.”

“TÜRKİYE OLARAK KESİNLİKLE BÖLGESEL GERİLİM PEŞİNDE DEĞİLİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgenin en stratejik enerji hatlarından TANAP’ın açılışını geçen yıl yaptıklarını anımsatarak, enerjinin İpekyolu olarak görülen TANAP ile 16 milyar metreküplük Azerbaycan doğal gazını Türkiye ve Avrupa’nın istifadesine sunduklarını, ilerleyen yıllarda TANAP’ın taşıma kapasitesini önce 24 milyar metreküpe ardından da 31 milyar metreküpe çıkarmayı planladıklarını anlattı.

Yeni arz kaynaklarının ortaya çıkarılması ve mevcut rezervlerin geliştirilmesi doğrultusunda kara ve denizde hidrokarbon arama ve üretim faaliyetlerinin artırılması için çalışmalar yürüttüklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hedefimiz ülkemizi küresel enerji merkezlerinden biri hâline getirmektir. Türkiye olarak kesinlikle bölgesel gerilim peşinde değiliz, asla da olmadık. Doğu Akdeniz’de süren hidrokarbon arama faaliyetlerimizin tek amacı ülkemizin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin menfaatlerini korumaktır” vurgusunda bulundu.

“DOĞU AKDENİZ’DE ÜLKEMİZİN DIŞLANDIĞI HİÇBİR PROJENİN HAYATA GEÇME ŞANSI YOKTUR”

“Doğu Akdeniz’de ülkemizin dışlandığı hiçbir projenin ekonomik, hukuki, diplomatik bakımdan hayata geçme şansı yoktur” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Akdeniz’deki en uzun kıyı şeridine sahip Türkiye’nin bu bölgeyle ilgili her türlü projede söz söyleme hakkının elbette olacağını söyledi.

Akdeniz’deki tüm kıyıdaş ülkelere yaptığı çağrıyı yineleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelin tarih boyunca medeniyetlere beşiklik yapmış Akdeniz’i çatışma değil, iş birliği sahasına dönüştürelim. Bize bir adım gelene çok daha fazlasıyla gitmeye hazırız. Karşılıklı saygı ve hakkaniyet temelinde her türlü iş birliğine varız. Gerek TANAP, gerekse bugün açılış gururunu yaşadığımız TürkAkım ülkemizin işte bu vizyonunun en somut nişanesidir. TürkAkım isminin sahibi de hak sahibi değerli dostum Sayın Putin’dir. Muhataplarımızdan beklentimiz, Türkiye’nin uzattığı bu samimi iş birliği elini geri çevirmemeleridir” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sene Rusya Federasyonu ile modern dönemdeki diplomatik ilişkilerin kuruluşunun 100. yılını kutladıklarını ancak Rusya ile münasebetlerin çok daha köklü olduğunu belirterek, iki komşu devlet arasındaki münasebetlerin 500 seneyi aşan bir derinliğe ulaştığını aktardı.

“İSTİKLAL HARBİMİZDE RUS DOSTLARIMIZIN DESTEĞİNİ UNUTAMAYIZ”

“İstiklal Harbimizde Rus dostlarımızdan gördüğümüz desteği unutabilmemiz mümkün değildir” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, soğuk savaşın en keskin dönemlerinde dahi Rusya ve Türkiye komşuluk hukukunun zedelenmesine müsaade edilmediğini, son dönemde de Rusya Devlet Başkanı Putin’in güçlü iradesiyle ilişkilerin çok farklı bir ivme kazandığını kaydetti.

İki ülke ticaret hacminde 100 milyar dolarlık hedefin konuşulduğunu, son 3 yılda ikili ticaretin düzenli artış sağladığını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Turizmde her sene yeni bir rekor kırılıyor. Müteahhitlerimizin Rusya’da üstlendikleri işlerin toplamı 75 milyar dolara ulaştı. Karşılıklı yatırımlarımız 10’ar milyar doları aştı. Akkuyu Nükleer Güç Santrali projesinde de ciddi bir aşamaya geldik. İnşallah ülkelerimiz için son derece önemli olan bu projeyi de planladığımız takvime uygun şekilde tamamlayacağız. Bugün açılışını yaptığımız TürkAkım projesi ise yeni dönemin sembol eserlerinden biri olacaktır. Sahip olduğumuz potansiyeli tam manasıyla harekete geçirdiğimizde ortaya çıkacak katma değerden tüm bölgenin istifade edeceğine inanıyoruz. Tıpkı bir Rus atasözünde ifade edildiği gibi ‘Akıllı yol arkadaşı yolun yarısı demektir.’ Biz de önce refik sonra tarik diyen yani yol kadar yol arkadaşının da önemli olduğuna inanan bir milletiz.”

“KÖRFEZ BÖLGESİNİN VESAYET SAVAŞLARININ SAHNESİ HÂLİNE GELMESİNİ İSTEMİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde bölgesel hadiseler bakımından oldukça sancılı günler yaşandığının altını çizerek, “Müttefikimiz Amerika Birleşik Devletleri ile komşumuz İran arasında bir süredir devam eden gerilim hiç arzu etmediğimiz bir noktaya ulaştı. Türkiye olarak ne Irak’ın ne Suriye’nin ne Lübnan’ın ne de deniz yoluyla enerji ticaretinin yüzde 30’undan fazlasının yapıldığı Körfez bölgesinin vesayet savaşlarının sahnesi hâline gelmesini istemiyoruz” şeklinde konuştu.

Irak’ın zaten sıkıntılı olan istikrarını tamamen kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Irak Türkmenlerinin selameti de bizim için kendi vatandaşlarımızın güvenliği kadar önemlidir. Arap, Kürt, Türkmen, Şii, Sünni Irak halkının tamamı bizim özbeöz kardeşimizdir” dedi.

Türkiye’nin Irak’ın toprak bütünlüğünü koruyarak, yeniden huzura kavuşması için büyük çaba harcadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savaş tamtamlarının çaldığı bu kritik süreçte de diplomasinin tüm kanallarını kullanarak tansiyonu düşürmeye çalışıyoruz. Bu çerçevede son bir haftada çok sayıda liderle telefon görüşmesi gerçekleştirdik. Dışişleri Bakanımız da muhataplarıyla yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyor. Amacımız gerilimi düşürerek yeniden akli selimi hâkim kılmaktır” diye konuştu.

“COĞRAFYAMIZDA YENİ BEDELLER ÖDEMEYE KİMSENİN MECALİ KALMAMIŞTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgenin son 20 yıldır devam eden çatışmalar sebebiyle zaten bitap düştüğünü, farklı güçler arasında sürdürülen vekâlet savaşlarının bedelini Irak’tan Suriye’ye kadar milyonlarca masumun ödediğini ifade ederek, asırlarca esenlik ve barış diyarı olan İslam medeniyetinin kadim şehirlerinin birer enkaza dönüştüğünü söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Coğrafyamızda artık yeni bedeller ödemeye kimsenin mecali kalmamıştır. Hiç kimsenin sadece kendi çıkarları uğruna Irak başta olmak üzere tüm bölgeyi yeni bir ateş çemberine atmaya hakkı yoktur. Tüm taraflarla konuşabilen bir ülke olarak diplomasi trafiğimizi çok yönlü bir şekilde devam ettireceğiz. Elimizdeki tüm imkânları seferber ederek bölgemizin kan ve gözyaşına boğulmasına izin vermeyeceğiz” ifadesini kullandı.

TürkAkım projesinin Türkiye, Rusya ve bölge için hayırlara vesile olmasını diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini projenin mimarı olarak gördüğü Rusya Devlet Başkanı Putin ve heyetine teşekkür ederek tamamladı.

RUSYA DEVLET BAŞKANI PUTİN: “RUSYA VE TÜRKİYE ARASINDAKİ İŞ BİRLİĞİ BÜTÜN ALANLARDA GELİŞİYOR”

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de törende yaptığı konuşmada, “Bu açılış törenine katılanlar sadece Rusya ve Türkiye için değil, Güney Avrupa ülkeleri için de önemli bir gelişmeye tanık oluyorlar” dedi.

Bu büyük çaplı ortak projenin hayata geçirilmesinin, Karadeniz’in dibinden gaz boru hattının başarılı bir şekilde döşenmesinin Rus-Türk stratejik ortaklığının kayda değer ve somut meyveler getirdiğinin göstergesi olduğunu söyleyen Rusya Devlet Başkanı Putin, “Rusya ve Türkiye arasındaki iş birliği adım adım bütün alanlarda gelişiyor. Dünyadaki son derece zor duruma rağmen ve birtakım uluslararası oyuncuların bu karşılıklı yarar yönünde gelişen iş birliğimize mani olmaya çalışmalarına rağmen bu çalışmalar, devam etmektedir” diye konuştu.

TürkAkım’ın son derece özel ve benzeri olmayan bir gaz ulaştırma sistemi olduğuna dikkati çeken Rusya Devlet Başkanı Putin, TürkAkım ile ilk hattan Batı Sibirya yataklarından doğal gaz geleceğini, ikinci hat ile de doğal gazın Türkiye üzerinden Balkanlar’a, Bulgaristan, Yunanistan ve Sırbistan’a sevk edileceğini anlattı.

Rusya Devlet Başkanı Putin, TürkAkım gaz boru hattının güvenilir bir şekilde işletileceğini ve çevre dostu olduğunu belirterek, günde 6 kilometreden fazla boru döşenen projenin, bu konuda rekor kırdığını söyledi ve emeği geçenlere teşekkür etti.

Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vuçiç ve Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov temsili olarak hattın vanasını açtı.

Açılıştan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuk devlet ve hükûmet başkanlarıyla ile aile fotoğrafı çektirdi.

Töreninin ardından, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin, Sırbistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Vuçiç ve Bulgaristan Cumhuriyeti Başbakanı Borisov onuruna yemek verdi.

Previous ArticleNext Article

“Çanakkale bir milletin asli kimliğini bulduğu, küllerinden yeniden doğduğu bir dönüm noktasıdır” “Çanakkale bir milletin asli kimliğini bulduğu, küllerinden yeniden doğduğu bir dönüm noktasıdır” için yorumlar kapalı 95993

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 Mart Şehitlerini Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 108. yıl dönümü nedeniyle düzenlenen törende yaptığı konuşmada, “Çanakkale, tarihi şanlı zaferlerle dolu bir milletin asli kimliğini bulduğu, üzerine serpilen ölü toprağını kaldırdığı, tıpkı bir Anka Kuşu gibi küllerinden yeniden doğduğu bir dönüm noktasıdır. Tüm yokluk ve imkânsızlıklara rağmen dönemin en modern ordularını dize getiren milletimiz, Çanakkale’de yazdığı destanla, İstiklal Harbimizi zafere ulaştıracak inancı, iradeyi ve direniş ruhunu da kuşanmıştır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 18 Mart Şehitlerini Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 108. yıl dönümü nedeniyle Şehitler Abidesi’nde düzenlenen törene katıldı.

Törende yaptığı konuşmada, canları ve kanları pahasına tüm dünyaya “Çanakkale Geçilmez” dedirten büyük kahramanları rahmetle anan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aynı şekilde vatanımızın bekası, milletimizin istiklal ve istikbali uğrunda toprağa düşen tüm yiğitlere Allah’tan rahmet niyaz ediyorum” dedi.

“ÇANAKKALE, TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN KURULUŞ MÜJDESİDİR”

Mehmet Akif’in “Gök kubbenin altında yatar, al kan içinde. Ey yolcu, şu topraklar için can veren erler. Hakk’ın bu veli kulları taş türbeye girmez; Gufrana bürünmüş, yalnız Fatiha bekler” duasıyla şehitleri selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal, Çanakkale’yi ‘bugünümüzü kurtaran, maziye kahramanlığını ve büyüklüğünü iade eden, bu toprakları bize ebedi vatan yapan’ zafer olarak tarif ediyor. Gerçekten de Çanakkale, tarihi şanlı zaferlerle dolu bir milletin asli kimliğini bulduğu, üzerine serpilen ölü toprağını kaldırdığı, tıpkı bir Anka Kuşu gibi küllerinden yeniden doğduğu bir dönüm noktasıdır” şeklinde konuştu.

Tüm yokluk ve imkânsızlıklara rağmen dönemin en modern ordularını dize getiren Türk milletinin Çanakkale’de yazdığı destanla, İstiklal Harbi’ni zafere ulaştıracak inancı, iradeyi ve direniş ruhunu da kuşandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şunları kaydetti: “Bu yönüyle Çanakkale, Kurtuluş Savaşımızın adeta provası, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş müjdesidir. Çanakkale’yi, milletimizin bu topraklarda var olmak için verdiği en zorlu, en kutlu mücadelelerden biri olarak görüyoruz. Üzerinden ne kadar süre geçerse geçsin, 108 sene önce burada yazılan o büyük destanı daima gururla hatırlıyoruz. Çanakkale, bizim için sadece iftihar vesilesi değil, aynı zamanda zorluklar karşısında bizlere mücadele azmi veren ilham ve güç kaynağıdır.”

85 milyonun tamamının Çanakkale’den, burada koyun koyuna yatan şehitlerden, ecdadın sergilediği mücadeleden alacağı çok kıymetli dersler olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle deprem ve sel felaketiyle yüreklerimizin yandığı bu sancılı dönemde, Çanakkale ruhuna tekrar ihtiyacımız var. Yaklaşık 49 bin kardeşimizin hayatını kaybettiği, 11 ilimizde ciddi yıkıma ve acıya yol açan depremin yaralarını, ancak bu ruhu dirilterek sarabiliriz. Nasıl 108 sene önce omuz omuza vererek imkânsızı başardıysak, asrın felaketinin üstesinden de yine dayanışmayla, yine kardeşlikle gelebiliriz. Milletimizin, depremin ilk anlarından itibaren ortaya koyduğu birlik ve beraberlik tablosu, bu konuda bizlere umut ve güven aşılıyor” ifadelerini kullandı.

“EN KISA SÜREDE ŞEHİRLERİMİZİ YENİDEN AYAĞA KALDIRACAĞIZ”

Ziyaret ettiği şehirlerde insanların metanetini, sabrını, vakarını ve hayata yeniden tutunma iradesini gördükçe, cesaret kazandıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “En büyük gücümüz olan bu seferberlik ruhunun zedelenmesine fırsat vermeden, inşallah gece-gündüz çalışarak, en kısa sürede şehirlerimizi yeniden ayağa kaldıracağız. Hiçbir insanımızı, umutlarını bize bağlamış hiçbir vatandaşımızı çaresiz, sahipsiz bırakmayacağız” dedi.

Çanakkale’nin, birbirine kenetlenmiş bir milletin aşamayacağı hiçbir engel, hiçbir badire olmadığını herkese gösterdiğini de vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, devleti ve milletiyle zorluklara göğüs gerecek, krizleri fırsata çevirecek, ‘küllerinden yeniden doğacak’ kapasiteye sahiptir. Yeter ki fitne ve fesat peşinde olanlara kulak asmayalım. Yeter ki birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize halel getirmeyelim. Yeter ki sürekli karamsarlık aşılayan şeamet tellallarına fırsat vermeyelim. Rabbim ülkemizi her türlü kazadan, beladan, afetten muhafaza eylesin diyorum” şeklinde konuştu.

Çanakkale Deniz Zaferi’nin 108. yıl dönümünü tekrar tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı: “18 Mart Şehitler Günü’nde Anafartalar Komutanı ve Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere bütün komutanlarımızı, kahraman Mehmetçiklerimizi, şehit ve gazilerimizi rahmetle anıyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Şehitler Anıtı’na çelenk bırakmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu. Bu sırada askerlerce saygı atışı yapıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması öncesinde, 16 Türk devletinin askerlerini giysileri ve bayraklarla temsil eden Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı, konuşma kürsüsü yanında kendilerine ayrılan alana konuşlandı.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve 2. Kolordu Komutanı Tümgeneral Rasim Yaldız’ın da konuşma yaptığı programa, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ile gaziler ve vatandaşlar katıldı.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın şehitler için dua ettiği programda, Hacı Bayram Cami İmam Hatibi Yunus Koçan da Kur’an-ı Kerim okudu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dua edilmesinin ardından şehitlik defterini imzaladı ve şehitliklere karanfil bıraktı

.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 108. Yıl Dönümü Mesajı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 108. Yıl Dönümü Mesajı için yorumlar kapalı 97779

“108 yıl önce emperyalistlere karşı Anadolu’daki Türk varlığını korumak ve bin yıllık Türk topraklarını müdafaa etmek için verdikleri mücadeleyle milletimizi Çanakkale Zaferine ulaştıran bütün kahramanlarımızı ve aziz şehitlerimizi rahmetle, tazimle yâd ediyoruz.

Çanakkale Zaferi, Türk milletinin bağımsızlığından asla vazgeçmeyeceğini dünyaya bir kez daha ilan ettiği büyük ve tarihi bir kahramanlık destanıdır.

Anadolu’nun dört bir yanından gelerek yedi düvele karşı Çanakkale’de verilen topyekûn mücadelede ecdadımız, milletimizin zor günde nasıl bir ve beraber olduğunu göstermiş, şehit kanlarıyla sulanan toprağımıza düşmanın ayak basmasına izin vermemiştir.

Bugün biz de ülkemiz ve milletimiz için Çanakkale Zaferinde ortaya koyduğumuz ruh ve iradeyle çalışıyor, her türlü zorluğu birlik ve beraberlikle aşabileceğimize olan inançla mücadelemizi sürdürüyoruz.

Büyük bir kahramanlıkla, cesaretle yazılan şanlı tarihimize sahip çıkacak, Çanakkale ruhunu canlı ve diri tutmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.

Bize bu vatanı emanet eden şehitlerimize, gazilerimize şükran borcumuzu ödemek, vatanımızı ve bayrağımızı her koşulda müdafaa etmek için dün olduğu gibi bugün de yarın da mücadeleden bir an olsun geri durmayacağız.

Bu düşüncelerle, Çanakkale Zaferi’nin 108. yıldönümünü kutluyor, 18 Mart Şehitler Günü’nde bu toprakları bize emanet eden tüm şehitlerimizi ve başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere bütün kahramanlarımızı rahmetle, şükranla anıyorum.

Ruhları şad, mekânları cennet olsun.”